Değerli Meslektaşlarım,

Son bir yılda tüm tedarik ürünlerimizin yüzde yüz, asgari ücretin yüzde elli arttığı şu dönemde halı yıkama sektörünün zam yapmaktan imtina ettiği görülüyor.

Konuştuğum bazı meslektaşlarımız halkın alım gücünden dem vurarak hizmetlerine yüzde otuzlar civarında zam yapıyor.

Anlaşılan o ki; meslektaşlarımız artan maliyetleri varsa kendi ceplerinden, yoksa tedarikçiyi dolandırarak, çalıştırdığı personelin sırtına yüklenerek finanse edecek.

Peki bizler dolandırıcı mıyız? Mutlaka içimizde bu zihniyette olanlar da vardır lakin işin özünde koca bir sektörün dolandırıcı olduğunu düşünemeyiz. Fakat şartlar sizleri dolandırmaya yönlendiriyor. Şöyle ki; emeğini doğru fiyatlandırarak satamayan halı yıkama esnafı, makineciye, poşetciye, şampuancıya borcunu ödemiyor. İster istemez adı dolandırıcıya çıkıyor.

Peki, bizler kul hakkına tamah edecek, çalıştırdığı insanın alın terinin değerini vermeyecek, halkın alım gücünden dem vururken, çalışanımızın alım gücünü göz ardı edecek bencil insanlar mıyız?

Elbette ki değiliz. Lakin çalıştırdığımız insanın emeğinin karşılığını müşteriden talep etmek yerine, onun maaşını sınırlı tutarak her geçen gün daha da fakirleştirmek, sizlerin kul hakkına tamah eden bencil bir insan görüntüsü çizmenize sebep oluyor.

Öyle anlaşılıyor ki biz dolandırıcı değiliz, kul hakkına tamah eden bencil insanlarda değiliz. Öyle ise biz zenginiz.

Şimdi bir bakalım, BİZ ZENGİN MİYİZ? En azından bu zamları cebimizden finanse edecek kadar ZENGİN MİYİZ?

Öncelikle belirtmeliyim ki; metrekaresi altı liraya fason yıkama yapılan bir sektörde zengin olmak şöyle dursun karnınızı doyurduğunuz dahi şüphelidir. Oysa altı liraya yıkanan halı ile müşterinin memnun edilemeyeceği bilinci ile hareket edip hizmetinizi yirmi liraya satarak zengin olmasanız da refah düzeyinizi yükseltebilirsiniz.

Bu arada, kişisel olarak her zaman karşısında olduğum fasona artık karşı olmadığımı belirtmek istiyorum. Bu durumun sebep sonuç ilişkisini açıklamam gerekirse. Fasoncular sayesinde ağzı yanan müşterinin teveccühüne bağlı olarak tesisimde yaşanan iş patlamasını fiyat arttırarak dengeliyorum. Bu durum her yıl karlılığımın artmasına vesile oluyor. Fasonculara tavsiyem sakın ha zam yaparak ekmeğimle oynamayın. Ben halimden memnunum. Gördüğüm kadarı ile siz de hamallığınızdan memnunsunuz. Lütfen böyle devam edin.

Fason sisteminin dışında kalarak kendi tesisinde ucuz fiyatla hizmet veren meslektaşlarımın da bana katkısını aynı şekilde, memnun edemedikleri müşterinin firmama gösterdiği teveccühün yarattığı fiyat belirleme özgürlüğü olarak izah edebilirim. Lütfen sizler de zam yaparak bana yamuk yapmayın. Doyamadığınız hamallığınız sayesinde ben hizmetimi iyi fiyatla satabiliyorum.

Bize, istihdam ettiğimiz bir çalışanın aylık maliyeti kadar para kalmıyorsa ki; kalmıyor (örnek; 2022 yılı için asgari ücretli bir çalışanın tüm giderleri ile işverene maliyeti 8.000 lira) biz zengin değiliz.

Personel başına aylık sekiz bin, on personel üzerinden aylık seksen bin, yıllık dokuz yüz atmış bin kazanıyorsanız işte o zaman zengin olunmasa da zengin olma yolunda bir adım atmış olabilirsiniz.

Dolandırıcı değilsek ki değiliz, kul hakkı yiyecek insanlar değilsek ki değiliz. Zengin! hiç değiliz. Bu durumda fiyatlarınızı güncelleyerek hizmetinizin değerini arttırın.

Tekrar söylüyorum, BİZ ZENGİN DEĞİLİZ.