Pandemi başladığı günden beri sektör olarak yaşadığımız herkesin malumu maddi ve manevi sıkıntıları aşmak için, Türkiye’nin dört bir yanında bazen ferdi şahıs bazında, bazen toplu, bazen de Dernek, Federasyon, Konfederasyon ve Oda girişimleri sonucunda yasakları delmeye avantaj sağlamaya çalıştık durduk.

Bu süreçte şahsi, Dernek ve Oda müracaatları sonucunda zaman zaman kısmi izinler alındı.

Alınan bu izinlerin hiçbiri ama hiçbiri tam bir izin olmadığı gibi yasal da değildi.

Genelge gayet açık ve net halı yıkama esnafını kapsamıyor.

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım.

Kısa bir süreliğine empati yani duygudaşlık yapalım ve kendimize soralım.

Evinizdeki halıları 20 gün yıkatmazsanız ne olur?

Hiçbir şey olmaz.

Şimdi kendimizi genelge ile izin verilenlerle kıyaslayalım. Sektörümüz izin verilen sektörlerin hangisinden daha fazla önem arz ediyor?

Genelgeyi madde madde, satır satır okuyun, izin verilenlerin tümümün halı yıkamadan en az bir adım önde ve önemde olduğunu göreceksiniz.

Durum böyleyken, hiç yoktan kıyasıya bir yarış başlattık, öyle bir yarış ki;

Ben izin aldım.

Biz izin aldık.

Bizim Dernek, Bizim Federasyon, Bizim Konfederasyon ve Bizim Oda izin aldı diyerek sosyal medyada, haber kanallarında gövde gösterisi yaptık durduk.

Bunu yaparken öncelikle kendimizi, Dernek, Federasyon ve Oda Başkanlarımızı hiç yoktan baskıladık durduk.

Şu izin aldı, sen alamadın. Aidat almayı biliyorsunuz, izin için bir şey yapmıyorsunuz diyerek...

Şimdi soruyorum:

Türkiye geneli izin alamadıktan sonra, Malatya almış, Sivas almış, Denizli almış, İzmir almış ne yazar?

Ne katar sektöre?

İzin alan çalışmış, alamayan baka kalmış; biri avantajlı, diğeri dezavantajlı.

Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için olmadıktan sonra.

Öte yandan,

Çalışabilmek, genelgeyi delmek için vergi levhanıza “Nakliye” ekletin diyenler şöyle dursun,

Ben şurayla anlaştım, vergi levhanıza “Dezenfektan” ekletin.

Şu cihazı şu kadara şuradan alın, ilacına şu kadar ödeyin.

Belgenizi de verecekler rahat rahat çalışın simsarlığı yaparak, iyilik kisvesi altında alenen ve çekinmeden işi ranta çevirmeye kalkışanlara ne demeli?

Cihazı alan ilaçlama adı altında halı toplayacak, alamayan avucunu yalayacak.

Yani birileri her zaman olduğu gibi krizi fırsata çevirecek, bu durumdan bile rant elde edecek.

Ne diyelim, güzel iş!