İnsan sosyal bir varlıktır. Doğar doğmaz bir ailenin içinde büyür ve kendini onlara sevdirmek için büyüdükçe yeni yollar keşfeder. Kim sevmez ki bebekleri, küçük çocukları. Bebekler büyüdükçe hitap şekilleri, ses tonu vs. ile değişir ve ailesine isteklerini yaptırmayı deneme yanılma yoluyla öğrenir. 
Kedilerin bile bebek sesini taklit ederek evcilleştiği söylenir. Bebekler veya çocuklar bazen ailesinin hoşuna gitmeyecek şeyler de yapar. Bu süreçte genelde ailenin tavrı onu törpülemeye yönelik olur. Aslında çocuk kendi doğruları ile bir karakter oluşturmaya başlamıştır. Eğer aşırı müdahaleci muhafazakar bir ailede ise bir kalıba sığana kadar törpülenecek, kendi karakterini oluşturamayacak ve bir süre sonra ailesinin istediği bir kişi olacaktır. Oluşturduğu kendi karakteri değildir. O ailesinin istediği kişi olmaya çalışan, herkesi memnun etmek için kendisi olamayan bir birey olmuştur.

Eski Türk geleneklerinde çocuklara ismini bir başarı elde ettikten sonra koyarlarmış. Çocuk elde ettiği başarı ile anıldıkça kendini bulacağı bir karakter geliştirir. Bu vesile ile özgüveni yüksek oturmuş bir kişi oluverir. Ne kadar da gelişimci bir yaklaşım değil mi?

Osmanlı döneminde de hanedan oluşturulurken çocukların en cevval, en alfa, en dişli olanı tahta geçer. Onlara çocukça değil, büyükçe davranılırdı. Şimdilerde büyümüş de küçülmüş çocuklar zor bulunuyor.

İnsanların hayır diyememe nedeninin kökenine indiğimizde başkalarını memnun etme isteği açığa çıkıyor. Bunun yanında istenmeme, sevilmeme korkuları da bu durumu besliyor. Karakteri törpülenmiş kişiler hayır demekte zorlanırlar.

Kendi kararlarınızı verdiğinizde, kendi sınırlarınızı çizdiğinizde artık hayır demek sizin için sorun olmaktan çıkacaktır. Kendinize saygı duyuyorsanız gereğini yapın.

- Firma olarak kurallarınızı belirgin hale getirin.
- Kendinize basit de olsa bir program yapın. Mesela her hafta Pazartesi, Çarşamba, Cuma halı toplama günleri, diğer günler de Pazar hariç halı dağıtma günleri.
- Müşterilerinizi kurallarınızı kabul edecek kişilerden seçin. Kurallarınızı matbu fişe bastırıp müşterilerinize imzalatın.
- Firma olarak sizi zor duruma düşürecek durumlara bu kurallarda yer verin. (Mesela metrekaresinden 6 TL kazandığınız bir halı bozulduğunda ona 5.000 TL vermek yerine 500 TL'yi garanti ettiğinizi yazın. Bunu sigorta firmaları bile yaparken bu bonkörlük nereden geliyor.)
- Para kazanmadığınız müşteri profilini çizin (tekrar tekrar yıkatan, aşırı pazarlık yapan, sürekli farklı firmalara yönelen vs.) ve o müşterileri mümkün mertebe tatlı dille geri çevirin. Onlara firma kuralları gereği HAYIR diyerek teşekkür edin.

Hayır demek sizi özgürleştirip, enerjinizi sömüren mutsuz insanlardan uzak tutacaktır. Hayır demek fiyat politikanızı geliştirmenize vesile olacak, kaliteye yönelmenizi sağlayacaktır. Hayır demek kendinize saygınızı artıracak ve sizi saygın bir kişi yapacaktır.