Değerli Dostlar,

Uzun zamandır gündemimiz ekonomi. Bu yazımda ülkemizin, sektörümüzün, firmamızın ekonomik durumları ile ilgili birkaç kelam etmeyi planlıyorum.

Ülkemiz uzun zamandan beri bu denli büyük bir ekonomik sıkıntı içine girmemişti. Benim ticari hayatım boyunca hiç karşılaşmadığım bazı olaylar geçtiğimiz bir ay içerisinde birkaç kez yaşandı.

Mesela malzeme tedarik ettiğimiz işletmeler bir süreliğine satış yapmama kararı aldı. Bazı işletmeler 15 gün kapanma kararı aldı. Bazı işletmeler fiyat veremiyor. Bazı işletmeler ise mal alamadığı için mal veremiyor. Peki neden bu olağan üstü durumlar gerçekleşiyor?

Öncelikle kullandığımız para birimi her ne kadar TL olsa da maalesef bizim gibi ithal hammadde, parça ve yarı mamul kullanarak üretim yapan işletmeler alımlarını dövize bağlı fiyatlardan yapıyor. Bu arada ülkemizde üretilen bazı hammaddelerin (demir, plastik vs.) fiyatı da dövize bağlıdır. Eğer TL üzerinden değerleme yapılsa ve fiyatları düşük tutulsaydı diğer ülkeler bu ürünleri kapış kapış alır bizim gibi yerli üreticilere sıra gelmezdi. Devlet bu ürünlerle ilgili rejimi değiştirmeden ucuza demir, plastik kullanamayacağız.

Paslanmaz çelik maalesef ülkemizde üretilmiyor. Cevher ülkemizden çıksa da, işleme makineleri ülkemizde üretilse de paslanmaz çelik imalatı yapan hiç bir fabrika (bildiğim kadarıyla) yok. Tamamı yurtdışından geliyor. Ve fiyatları dolar - euro üzerinden belirleniyor. Elektrik malzemeleri, bakır ve plastik hammaddeye bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Boya, motor, redaktör vs. kullandığımız her bir ürün dolara ve euro’ya endeksli fiyatlandırılıyor. TL'nin alım gücü düştüğünde doğal olarak bu ürünlerin tamamına zam gelmiş oluyor. Benzer durum kimyasal hammadde ve plastik hammadde ile üretim yapan işletmelerde de var.

Artan fiyatlar karşısında maaşı aynı kalan insanlar olarak hepimiz gün geçtikçe fakirleşiyoruz. Marketteki, manavdaki, tezgahtaki her bir ürün doğrudan ya da dolaylı olarak dünya piyasalarına bağlıdır. Köyden domates getirip satan teyzeler bile halden getirilenlere bakarak malına değerleme yapıyor. Artık insanlar giriş seviyesinde maliyet muhasebesini biliyor ve eskiden olduğu gibi mallarını fiyatlandırırken dikkatsiz davranmıyor.

Bence dolar o kadar da değer kazanmıyor. TL değer kaybediyor. Hem de değerli olan ne varsa hepsinin karşısında sürekli değer kaybediyor. (Halı yıkama fiyatları hariç. Halı yıkama karşısında 1 TL'nin değeri son bir yıldır 0.14m) Bu konuda ülkemizin yetiştirdiği nadide ekonomistler* dururken bana pek söz düşmez. Detaylar için sözü onlara bırakıyorum fakat birkaç cümle yazmadan edemeyeceğim.

TL neden değer kaybediyor?

Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin para birimi rezerv para birimi değildir. Dünya genelinde en çok kabul gören rezerv para birimleri Dolar, Euro, Yuan, Yen ve Sterlindir. Rezerv para ülkenin merkez bankası elinde bulunan altın gibidir. Ülkenin ekonomik gücünü gösteren verilerden biridir. Buna göre uluslararası ticaret yapan, dünyaya kapalı olmayan her ülke bu para birimlerini merkez bankalarında bulundurmalıdır. Ülkemizin bu konuda güzel bir tabloya sahip olduğu söylenemez. Bu döviz rezervini artırmalıdır ki parası değer kaybetmesin. Ülkeler döviz rezervleri nispetinde dünya arenasında söz sahibidirler.

Türkiye'ye döviz nasıl girer?

İhracat gelirleri, turizm gelirleri, yurtdışındaki işçilerin yolladığı dövizler vb.

Ülkemiz için en kaliteli döviz yükte hafif, pahada ağır ürünlerin ihracatı ile olur. Yükte hafif, pahada ağır ürünleri konuyla ilgili bilgisi olan eğitimli insanlarla ve bu konuya para harcamaya kararlı sermaye gruplarıyla üretebilirsin. Dünyada birçok ülkede yatırımı olan sermaye sahibi bazı gruplar bu konularda üretim yapmak için yatırım yaparlar. Mesela uzun bir süredir mikro işlemci çip üretimi dünyanın talebine yetmiyor. Dünya'da bu konuda en büyük üretici Tayvan. Kuraklık nedeniyle üretim miktarı artırılamıyor. Türkiye çip üretimine girse çok ciddi anlamda ekonomimize katkı sağlar. Fakat neden Türkiye'de böylesine kaliteli döviz getirecek bir işe girilmiyor? Çünkü konuda iş yapacak bilgililer ve konuyla ilgili sermaye grupları Türkiye'yi bazı sebeplerden tercih etmiyor.

Bu gruplar ülkelere yatırım yapacağı zaman tüm ülkelerin listelendiği bazı tablolara bakarlar. Bu tablolar genelde excel tablolarında bulunan nüfus, asgari ücret, vergiler, teşvikler vb. ekonomik veriler olduğu gibi ülkedeki demokrasi, eğitim, adalet, rüşvet, insan hakları gibi bazı toplumsal meseleleri içeren veriler de oluyor.

Türkiye'nin bu listelerdeki sırası on yıl öncesine göre ciddi oranda gerilemiş durumda. Üretimi yapacak olan sermaye grupları bu tablolara bakarak diğer ülkeleri Türkiye'ye tercih ediyorlar. Bu durum ülkemize üretim, yatırım ve ihracat için gelecek dövizi engelliyor. Yine aynı sebeplerden hali hazırdaki fabrikalar da kapanıyor. Geçtiğimiz aylarda Honda Gebze'deki fabrikasını kapattı. Thyssenkrupp şirketi dünyanın en büyük şirketlerinden birisiydi. Türkiye'deki paslanmaz çelik ticareti yaptığı bölümü bu dönemde kapatma kararı aldı.

Üretim ve yatırım olmadan döviz nasıl geliyor?

Malumunuz ülkemiz turizm cenneti. Ufak da olsa döviz girdisine turizm bir katkı sağlıyor. Bunun yanında ülkemizin kıymetli fabrikaları var. Devlete ait fabrikalar. Bu fabrikaların bazıları kurulduktan sonra yanlış yönetimler ve liyakatsiz insanlarla doldurulduğundan dolayı zarar ediyor. Bunun sonunda da özelleştiriliyordu. En sonunda da yabancı sermayeli grupların eline geçiyordu. Bu satışlardan az bir miktar döviz girdisi sağlanıyor. Bunun dışında gelen döviz genellikle borç şeklinde. IMF'den stand by anlaşması, diğer ülkelerden SDR tahsisleri, SWAP anlaşmaları vs. ülkeye borçla döviz sokmanın diğer yolları.

Değerli arkadaşlar bizler yükte yeterince hafif olmasa da pahada ağır ürünler ihraç ediyoruz. Yani bir manada ihracat yapan her işletme ülkenin ekonomi askeridir. Bundan dolayı ihracat yapan firmalarımız ekonominin gidişatından şikayet ederlerse haklarında hain, devlet düşmanı gibi tabirler kullanırken bir kez daha düşünün. Devlet bizim için var, millet biziz.

Ne demiş Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi'ye hocası Şeyh Edebali. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.

Bereket dolu, 2021'den daha güzel veriler göreceğimiz insanca yaşayacak gelirler elde edeceğimiz bir 2022 geçirmek dileğiyle.

KAYNAKLAR

* https://www.mahfiegilmez.com/2021/11/tl-nicin-deger-kaybediyor.html

1. https://www.mahfiegilmez.com/2021/08/imfnin-sdr-tahsisleri-ve-turkiyenin.html

2. https://www.mahfiegilmez.com/2013/04/doviz-yoksa-ne-olur.html

3. https://www.paraborsa.net/i/egitimin-ekonomiye-katkisi/

4. https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCfuslar%C4%B1na_g%C3%B6re_%C3%BClkeler_listesi

5. https://worldpopulationreview.com/country-rankings/minimum-wage-by-country

6. https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_by_tax_rates

7. https://www.oecd.org/sti/rd-tax-stats.htm

8. https://tr.wikipedia.org/wiki/Demokrasi_indeksi

9. https://www.oecd.org/pisa/PISA-results_ENGLISH.png

10. https://worldjusticeproject.org/sites/default/files/documents/FINAL_2020_wjp_rule_of_law_index_HISTORICAL_DATA_FILE.xlsx

11. https://www.transparency.org/en/cpi/2020/index/tto

12. https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_freedom_indices