Sesli dinlemek için tıklayınız

Değerli Meslektaşlarım,

Hepimiz ekmeğimizin peşindeyiz ve büyük emekler sarf ediyoruz.

Bu emekler neticesinde yılların birikimini yangın vs. gibi kazalar neticesinde kaybedebiliyoruz.

Tabii ki üst paragraftaki seslenişim iyi niyetle çalışan, haksız rekabetten uzak duran, çalışanının sigortasını, sosyal haklarını hukuka uygun bir şekilde veren arkadaşlarıma yöneliktir.

Birkaç telefon ve birkaç isim ile faaliyet gösterip haksız rekabet içinde bulunanların emeğini emek, kazancını helal olarak değerlendirmem mümkün değildir.

Malumunuz bir kaç gün önce İstanbul, Kartal'da bir halı yıkama yeri yandı. Olayı özetleyecek olursak; katlı otoparkın 250 m²lik bir bölümünü iki kişi kiralamış halı yıkıyorlar. Birinde dört diğerinde iki marka var.

Bu tarzda çalışanların farklı isimlerle farklı fiyat uyguladığı hepinizin malumudur. Zaten çok ucuz çalışan bu şahıslar işini düzgün yapanları oldukça zor durumda bırakmaktadır.

Gelinen noktada Allah'ın sopası yok bunların başına bir yangın geldi. Yanan makine yok. Halı ve otoparka bırakılan araçlardan bir kaçı yandı.

Birileri çıkmış yardım topluyor. Neden?

Efendim araba yanmış hasar büyükmüş.

Bana ne, bize ne.

Otoparkı işleten kiraya verirken "ben burayı halı yıkamaya veriyorum ya müşteri araçlarına bir zarar gelirse" diye düşünmemiş de ben mi düşüneyim.

Peki, kiralayan, başına bir iş gelirse araçları nasıl ödeyeceğini neden düşünmemiş. İşte mevzu burada.

Düşünmemiş çünkü başına bir iş geldiğinde kime kadar ne yardım edildiğini araştırmadan sazan gibi atlayan bu kadar enayi tedarikçi, keriz halı yıkamacı ve her konuşmasında kayıt dışı ile mücadeleden dem vurup kayıt dışı faaliyette olana yardım toplayan salak başkanlar olduğunu görmüş.

Hiç kimse ama hiç kimse kayıt dışı ve haksız rekabetle çalışanı ayağa kaldırmak için yardım toplamasın.

Zira işini iyi yapanlar bir gün bu gibi firmalardan kurtulacağız ümidi ile yıllardır mücadele ediyorlar.

Yok salaklığın alemi, çoksa keline sür merhemi.