Değerli Meslektaşlarım,

Bu yazımda sektöre öncülük yapanlar ve öncülük yaptığını sananları; çıkarcılar, koltukçular, emekçiler ve hizmetkarlar olarak 4 ana başlıkta kaleme aldım.

1- Çıkarcılar

Bu gruptakiler tabiri caizse sektöre kene gibi yapışmışlardır.

Sözde sektörün sorunları için gece gündüz çalışıyor algısı yaratıp boş sözler ve vaatler ötesinde içi dolu hiçbir icraat yapmazlar.

Bugün düşman ilan ettiklerine ağzına gelen her şeyi söyler, hakaret eder, tehdit eder bazen de küfrederler; yarın çıkarları ve menfaatleri için dost olurlar.

Ağam, paşam, başkanım, dostum diye birbirlerine iltifat ederler.

Aman bu gruptakilerine çok dikkat!

Bunlar çok tehlikelidirler.

Çıkarları menfaatleri bitince bir çıngıraklı yılandan bile daha tehlikeli olabilirler.

2- Koltukçular

Bu gruptakiler en az zararlı ekiptir. Tek düşündükleri makam, mevki, şan ve şöhrettir.

Bu yolda yönetime girmek, etkin olmak ve sonunda başkanlık hayaline kavuşmak için, her yolu deneyerek, gece gündüz çalışmak ve belirledikleri hedefe ulaşmaktır.

Bu yolda ilmik, ilmik kilim dokur gibi yürüyenler az sayıda olsa da başaranlar ve hedefine ulaşanlar listesine adını yazdırırlar.

Bunları onca insan içinden sıyrılarak zirveye ulaştıkları için tebrik etmek lazım.

Zirvede kalmanın makamın hakkını vermenin yolu ise, bir orkestra şefi gibi yönetimi ile ahenk içerisinde çalışacak ortamı oluşturmak istişare ile kararlar almak ve uygulamaktır.

Bunlar için koltukta oturdukları sürece hiçbir sıkıntı yoktur.

Günün birinde oturdukları koltukları bırakmak zorunda kaldıklarını hissettiklerinde, onu bu duruma getiren nedenleri n’içinleri belirleyip hataları görmek ortadan kaldırmak sulh sağlamak yerine yanlışta ısrar ederler, bu güne kadar olan yol arkadaşlarını dışlarlar. Bunları şer cephesi fitne, fesatçı ve ak saçlılar olarak her ortamda eleştirmekten yorum yazmaktan çekinmezler.

Onu bu yanlışa düşürenlerle kanka, daha önce selam dahi vermedikleri ile bir anda dost olurlar.

Umarım bu yanlışı en kısa sürede fark eder, bu yanlış yoldan en kısa sürede döner ve gerçekleri görürler.

3- Emekçiler

Bir gruptakilerin tek dertleri mesleğimize ve sektörümüze kalite, standart ve kriter getirmektir. Bu uğurda gece gündüz çalışırlar.

Bunlar sessiz sedası emek verirler.

Karşılıksız, menfaatsiz, çıkarsız, âmâsız, fakatsız tek dertleri vardır, o da sektöre katkı sunmak.

Standardı olan meslek dalı olalım.

Düzgün işletmelerimiz olsun.

İtibarlı olalım, para kazanalım, yatırım yapalım…

Sektörü günü kurtaran sektör değil; standardı ve kriteri yüksek olan bir konuma getirelim diye kendilerinden, ailelerinden ve işlerinden fedakârlıkta bulunarak mücadele ederler. Bunu yaparken iltifat, takdir yerine bazen her türlü hakarete göğüs germek zorunda kalırlar.  

Bunların hakkı ödenmez.

Allah bunlara hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.

4- Hizmetkârlar

Bunlar sektörümüzün gizli kahramanlarıdır.

Bunlar iyi günde, kötü günde, sağlıkta, toplantıda gezide kısacası başınızı çevirdiğiniz her yerde görmek mümkün.

Bir beklentileri yoktur.

Tek sevdaları dost kazanmak, halı yıkama sektörüne ufacık da olsa bir katkı sunmak…

İşte bunların hakkı da ödenmez.

Sonuç olarak,

Kim kendisini nerede görmek istiyorsa buyursun, görsün.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Saygılarımla,

Nihat Ağar