Bir sabah uyandın. Halı yıkama sektörüne girdiğin ilk güne geri dönmüşsün. Bugünkü aklınla kendine ne söylerdin?

Zaman zaman böyle düşüncelere dalarım. Geçmişteki Rıdvan ile görüşmek gelecektekine yön veriyor.

Haydi gelin beraber geçmişteki siz ile bir röportaj yapalım. Şu sorulara birlikte cevap verelim.

Acaba yaptığın işin fiyatlarını belirlerken kendini cesaretlendirir miydin?

Üretime başladığımız ilk yıllarda maliyeti düşük tutabilmek için makinelerin kablo uçlarına fiş bile takmıyorduk. Maliyete odaklanan işletmeler rekabet edeceğim diye kaliteden ödün verir ve kârlılığı her geçen gün azalır. Maliyet, rekabet ve kalite arasında optimum kârlılığı sağlayacak bir denge oturtmak gerekir. Kendime kesinlikle kaliteye odaklanmayı tavsiye ederdim. 

Peki o günkü sen ile konuşabilseydin makine parkuru konusunda ne tüyo verirdin?

Ben alabileceğim en uzun ömürlü ve piyasa değeri düşmeyecek demirbaşlar tercih etmesini tavsiye ederdim. Basit bir el matkabında bile dünyanın en kaliteli üreticisini tercih etmek işletmenizi uzun vadede israftan kurtarır.

Kendinden mesleki dernek, platform ve oda toplantılarına katılmanı istermiydin?

Açıkçası ben neredeyse hiç birini kaçırmamaya çalışıyordum. Fakat yine de bu konuya hassasiyet göstermeyi kendime önerirdim.

Peki ya il dışı veya yurtdışı mesleki teknik gezilere katılmayı?

Şimdiki aklınla müşteri kaybetmekten korkar mıydın?

Firmana yatırım yaparken elini korkak alıştırır mıydın? 

Peki reklam yapma konusunda kendine ne derdin? 

2005 yılında halı yıkama sektörüne yeni girmiş Gar-Mak yöneticilerine bir kelime söyleme hakkım olsaydı onlara başlıktaki kelimeyi söylerdim. "Korkma" derdim. Çünkü kaybetme korkusu kazanç beklentisinden daha güçlüdür! Korkarsan hareket kabiliyetini kaybedersin.

Mesleğe ilk girdiğin güne gönderilmek üzere kendine bir mektup yazsaydım yukarıda yazdıklarım muhakkak o mektupta olurdu. Gelecekteki Rıdvan'ın şimdi bana söyleyeceği sözlerin de değişmeyeceğini tahmin ediyorum. Bana korkma derdi. Bu rahmetlik babamdan duyduğum son sözdür. "Korkmayın oğlum" demişti...

Halı yıkama sektörü yeni bir sektör olduğu için hepimiz aynı zamanda birer girişimciyiz. Ve girişimciler korkusuz olmalıdır. 

Biliyorsunuz "Korkma" diye başlıyor İstiklal Marşı'mız. Korkmayalım. Müşteri kaybetmekten de, meslektaşlarla iletişim kurmaktan da, fiyatları belirlerken de, reklam yapmaktan da, yatırım yapmaktan da...