Kimya sanayindeki yenilikler ve gelişmeler sonucunda günlük yaşamımızda birçok çeşitli kimyasal maddeler kullanılmaktadır. Bilim adamları on milyondan fazla doğal ya da yapay kimyasalların olduğunu belirlemiştirler. Bunların yaklaşık yüz bini ticari amaçlı üretilmektedir. Ayrıca her yıl 200, 300’e yakın kimyasal maddelerin piyasaya sürüldüğü raporlanmıştır. Bunların içinde merdiven altı üretilenler hariç!

Kimyasal maddelerin üretiminin, tüketiminin giderek artması kaygılara neden olmaktadır. Çünkü pek çok kimyasal maddeler doğrudan ya da kullanıldıktan sonra veya dolaylı nedenlerden dolayı doğaya, çevreye, toprağa, suya ve de yediğimiz besinlere karışmaktadır.

Kimyasal maddelerin karışıklığı ve üretilme hızı bunların çevreye etkilerinin sistemli bir şekilde incelenmesi güçleşmektedir. Sektör olarak bizler bu kimyasallarla iç içe olduğumuz için tehlikeli etkileri olan ve yaygın olarak kullandığımız kimyasal maddelerin neler olduğunu çok iyi bilmeliyiz. Bu nedenledir ki kimyasal maddelerin bir kısmının zararları hemen anlaşılamayabilir.

Yapmamız gereken tek şey şu: herkes bildiği işi belgeli işi yapmalı!

Türkiye’de yasalara göre kimyasal maddelerin üretimi ve sınıflandırılması 26.12.2008’de yürürlüğe giren kimyasalların sınıflandırılması etiketlendirilmesi, biriktirilmesi, güvenlik bilgilerinin hazırlanmasıyla ilgili kurallar madde madde yer almaktadır. Hal böyleyken maalesef bu kimyasal maddelerle ile ilgili yeterli denetimlerin olmadığı görülmektedir. Sorulduğunda da yeterli elemanımız yok diyorlar. İşte bu zaaftan bu yasal boşluktan yararlanılarak halk sağlığına, doğaya, çevreye zarar vermelerine neden olunuyor.

İstisnalar hariç bizim sektörümüzde de yasal olmayan, merdiven altı üretim yapanlar az değil! Nedenleri sorulduğunda hammadde dışarıdan geliyor, döviz bazlı olduğu içinde kurumsal firmalardan alamıyoruz. Maliyeti düşürmek için iki üç hammadde karışımı ile kendi ilacımızı üretiyoruz. Hem de süper oluyor, diyenleri görmek duymak…

Ne kadar sorumsuzluk değil mi?

Ürettiğini kendi kullanmakla da kalmıyor bir de ticarete dönüştürüyor.

Bunların cezasının çok ağır olduğunun bilinmesi gerekiyor! Ben bunu söylerken resmi yerlerden, ilgili Bakanlık temsilcileriyle yaptığım istişarelerimiz sonucunda, kaynak göstererek yazıyorum.

Örneğin kimyasal ve özellikle de deterjan, şampuan grubu! Ruhsatlandırılması Ticaret Bakanlığı Uhdesinde Denetimi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ndedir. Cezai müeyyidelerinin çok ağır olduğunu bilinmesinde fayda var!

Sektör olarak en çok kullandığımız kimyasal Klor!

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) son çevre sağlığı raporunda, PH değeri standart olan bir litre klor, toprağa döküldüğünde o toprak kırk yıl sonra kendisini yenileyebiliyormuş.

O zaman kullanmış olduğumuz kimyasal materyalleri çok iyi tanımamız; nerede, ne kadar, hangi ürünlerde kullanacağımızı iyi bilmemiz gerekiyor. Kendi sağlığımız kadar, doğayı; çevremizi, yediğimizi, içtiğimizi düşünerek Rabbimizin bizlere lütfettiği doğamızı koruyalım!

Unutmayalım bu doğa bu çevre bu dünya bizim!

Dipnot olarak belirteyim: Bakanlık onaylı, ruhsatlandırılmış, ihracat yapan çok paydaşlarımız var. Pirince giderken, evdeki bulgurdan olmayalım!