Yüksek enflasyondan dolayı zam yapmak zorunda kalan halı yıkama işletmesinin telefonu çalar. Müşteri fiyatları sormaktadır.

Halı yıkama firması zamlı fiyatı verir.

Müşteri çok pahalı deyip görüşmeyi sonlandırır.

Telefon yine çalar. Arayan başka bir kayıtlı müşteridir. Fiyat sorulur, tekrar fiyat pahalı bulunduğu için görüşme sonlandırılır.

Bu görüşmeler bir kaç kez tekrar edince eskisi kadar iş yapamayacağı korkusuna kapılan halı yıkama işletmesi sahibi fiyatını geri çeker. Eğer bu denemeyi birkaç kez yapıp geri adım attıysa daha erken pes edebilir. Bu şekilde öğrenilmiş çaresizlik hastalığına kapılmış olur.

Düşük fiyattan çalışmaya mecbur kalan işletme yıldan yıla kârını eriterek işletmesini devretmek zorunda kalır.

Halbuki profesyonel yönetilen işletmelerde fiyat tutundurma işi ekstra bir çaba ile olur. Hemen pes etmek yoktur. Takvime yayılmış projeler, reklam kampanyaları, kurumsal kimlik çalışmaları ve her türlü pazarlama taktikleri fiyat tutundurma için kullanılır. Fiyatını tutunduran işletme daha kârlı ve daha yönetilebilir bir hale gelir. Fiyat tutundurma konusunda profesyonellerden fikir alabilirsiniz. Bir çok konuda size bilgi vermek istemeyen meslektaşlarınız konu fiyat yükseltme olunca size inanılmaz yöntemlerden bahsedebilirler. En azından bu konuda derneklerinizle istişareler yaparak organize hareket edebilirsiniz.

İnsan öğrenilmiş çaresizliği bir kere yendi mi, artık bu hastalığa karşı bağışıklık kazanır ve asla tekrar yakalanmaz.

Öğrenilmiş çaresizlik hastalığına yakalanmamak için güzel bir örneğim daha var. Elon Musk'ı bir çoğumuz tanıyoruz. Bir röportajında roket fabrikasında ilk yıllarda yaşamış olduğu olumsuzluklar hatırlatılan Elon gözleri nemlenerek dinliyor. Sunucu Elon'a üçüncü kez başarısız oldun, neden bırakmadın? sorusunu sorduğunda Elon'dan "asla pes etmem, pes etmek için ölü ya da aciz olmalıydım." cevabını alıyor. İşte öğrenilmiş çaresizliğin gerçek aşısı bu. Asla pes etmeden denemeye devam etmek.

"Başarmak için deniyorum. Fakat olmuyor, olmuyor."

Siz de yukarıdaki cümleleri en az benim kadar duymuşsunuzdur.

Öğrenilmiş çaresizlik nedir?

Öğrenilmiş çaresizlik deneyi ilk olarak 1967'de Amerikalı Psikolog Martin Seligman tarafından gerçekleştirilmiştir. Üç farklı düzeneğin ikisine düşük akım elektrik verilerek köpekler şoka maruz bırakılmış. İlk kutudaki köpeklere herhangi bir şok verilmemiş. İkinci düzenekte ise hayvanlar şoka maruz kalıp kurtulma imkânı olarak buton konulmuş. Butona basan köpekler şoktan kurtulmuş. Üçünü bölmedeki köpeklere ise kaçabilecekleri imkân verilmemiş. Bu bölmedeki köpekler çaresizce şoka maruz kalmış. Deneyin ikinci aşamasında ise üç köpek grubu iki bölmeli kutulara konmuş ve elektrik şokuna maruz bırakılmış. İlk iki gruptaki köpekler diğer bölmeye geçmek için çaba gösterirken üçüncü gruptaki zavallı köpekler stres içinde şoka maruz kalmaya devam etmiş. Adeta çaresiz kalmayı öğrettikleri için bu deneye öğrenilmiş çaresizlik (Learned Helplessness) ismi verilmiş. 

Bu tarihten sonra benzer deneyler yapılmaya devam etmiş. Köpek balıklarına, maymunlara hatta farelere benzer düzeneklerle deneyler yapılmış. Bu deneyden insanların da çaresiz kalmayı öğrendiği sonucuna ulaşılmış. 

Öğrenilmiş çaresizlikten nasıl kurtuluruz?

Harvard Business Review'de yayımlanmış Yönetim ve Psikoloji isimli kitabın son kısmında bulunan bir röportajda, Martin Seligman'ın Amerika'da bulunan öğrenci ve askerlere kendi geliştirdiği programlarla travmalardan kurtulmanın ve öğrenilmiş çaresizliği yenmenin eğitimini verdiğini öğrendim.

İnsanlar reaksiyon veremedikleri çaresizlikler neticesinde çaresizliği öğreniyorlar. Denemekten korkmayın. Asla pes etmeyin. Çaresiz kalmazsınız.