Halı yıkama sektöründe ilk dernek olan bir grup, işini seven, işine saygı duyan meslektaşlar tarafından 2006 yılında Profesyonel Halı Temizleyiciler Yardımlaşma Derneği (PHTYD) olarak kuruldu.

Temel amacı Türkiye genelindeki meslektaşları bir araya getirmek, eğitimler yoluyla mesleki sorunlara çözüm bulmak, o günlerde meslek olarak kabul edilmeyen sektörümüzü 3308 sayılı yasaya kabul ettirebilmekti. Her yıl toplantılar yaparak, bu toplantılara işinin uzmanı kişileri davet ederek eğitim konusunda çok ciddi yol aldı. Kişisel gelişim eğitimleri, yazılım, makineleşme, arkadaşlar arasında bilgi paylaşımı sektörü ileriye taşıdı.

Ancak, 3308 sayılı yasaya girebilmemiz için her ilden, il istihdam kurullarından Milli Eğitim Bakanlığı’na müracatlar olması gerektiği söylendiği an PHTYD yönetim kurulu da her ilde dernek kurulması için çalışmalara başladı. Hatta birçok il gezilerek dernekler kurulmasına önayak oldu.

İl derneklerinde, birkaç il hariç istenilen yol alınamadı çünkü illerde arkadaşlar birbirlerini rakip olarak görüyorlardı. Alınan hiçbir karar uygulanamıyordu. Aidat ödemek istemiyorlardı. Kurucu başkanlar, bu şahsımın derneği gözüyle bakmakta; bu da yeni sorunlara, bölünmelere yol açmaktadır ya da dernek başkanları aynı zamanda odalarda görev alarak sistemi kilitlemişlerdir.  Artık 3308 sayılı yasaya girdiğimize göre il derneklerinden vazgeçilmelidir.

Bundan sonra ne yapılmalıdır?

Türkiye’deki tüm dernekler MARHALFED çatısı altında birleşmelidirler. PHTYD’nin de kurucusu olduğu MARHALFED vakit geçirmeden, öncelikle PHTYD olmak üzere bağlı dernek üyeleri arasından veya o ilde işini layıkıyla yapan, mesleği benimsemiş bu işe zaman ayırabilecek, sevilen, sayılan örnek halı yıkama esnafları arasından il temsilcileri tespit etmeli ve atamalıdır.

Bu temsilciler, meslektaşlarımızı aynı meslek odalarında toplamaya çalışmalıdır. (Oda üyeliği artık zorunludur). MARHALFED başta PHTYD ve diğer tüm dernek yönetimlerinden, sorunlar hakkında bilgi ve görüş istemelidir. Gelen görüşler Yönetim Kurulunda değerlendirilmeli çözüm yolları üretilmelidir. Uygun görülen konularda matbu dilekçeler hazırlayarak il temsilcileri vasıtasıyla odalar üzerinden gerekli resmi kurumlara verilmelidir.

Artık tebliğ dönemi kapatılmalı, bir an önce farkındalık oluşturularak, hak arama çalışmaları başlatılmalı, Odaların yaptırım gücünden faydalanılmalıdır.