Değerli Meslektaşlarım;

Yasa’sı olmayanın, tasası çok olur.

Yasan varsa, tasan da az olur.

PHTYD kurulduğu günden bu yana ana kademe olarak sektörümüzün yasal boşluklarının giderilebilmesi için, başta Ankara olmak üzere her platformda eksikliklerimizi gidermeye çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz.

Bu ten bu vücutta olduğu müddetçe bu sektörün yasalar nezdindeki boşluklar giderilinceye ve hiçbir boşluk kalmayıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

Yeter ki,

Gölge etmesinler, başka ihsan istemez.

Değerli Meslektaşlarım;

Malumunuz yine PHTYD’nin öncülüğünde ve diğer paydaşlarımızla sektörümüzün ilk önce MYK’dan eğitim modüllerini çıkartarak, standartlarımızı yasalaştırmıştık.

Sektörümüz o zaman kapsam dışı bir meslek dalı iken 2020 yılında kapsam dışı meslek dalından, dal kapsamına alınarak ülke genelinde 181 meslek dalının içerisindeki yerini aldırarak resmen bir meslek dalı olmuştuk.

Bilinmesinde fayda var;

Yasalaşarak yürürlüğe giren bir meslek dalının beş yıl sonra güncellenmesi gerekiyor. Bu bağlamda 181 meslek dalının 33 tanesinin güncellenme zamanı geldiği için halı temizleme sektörünün de güncellenmesi gerekiyordu.

İlgili Bakanlık ile istişarelerim sonucunda, Ankara’dan gelen Bakanlık temsilcisi, Mesleki Teknik Eğitim Daire Başkanı Sayın Salih Canbar Bey ve Mesleki Standartları Hazırlama Daire Başkanı Yüksel Bey’in himayelerinde sektörümüzü temsilen şahsımın katılımıyla Antalya Lara Adalet Bakanlığı Eğitim Tesislerinde, sektörümüzün standartlarını güncelledik.

Bu toplantıda güncelliğini kaybetmiş olanları çıkartıp, bizim için önemli bir dal olan perde temizleme işini kapsama aldırdık. Bundan sonra halı ve koltuğun yanına perdeyi de ekleyerek, ustalık sınavlarında “Perde Temizleme” de eğitim müfredatının içerisindeki yerini almış oldu.

Bir diğer önemli ana konu; konaklama ve seyahat başlığı eğitim modüllerinden “seyahat” kısmını çıkartmış olduk.

Bakanlık uzmanlarıyla yaptığımız toplantıda sektörümüz adına taleplerimizi dile getirirken maalesef acı bir tabloyla da karşılaşmış oldum.

Salih Bey “Bakanlık olarak bizler her zaman resmi kayıtlı esnaf ve çalışan sigortalı işçi sayısına bakarız’’ dedi.

İşte o an yüzümüzün kızardığı, başımızın öne eğildiği andı!

Bahattin Başkanı’mın her platformda ülke genelinde ne kadar kayıtlı esnaf ve çalışanımız var diye adeta feryat etmesi ne kadar da haklı olduğunu gösteriyor.

Genel müdürümüz açtı bilgisayarı ve Türkiye genelinde kayıtlı esnaf sayısı 4.050 (dört bin elli), Sigortalı çalışan sayısı 5.739 (beş bin yedi yüz otuz dokuz).

Acı bir tablo. Açık söylemek gerekirse sonuçlara çok da şaşırmadım.

Çünkü, kayıt dışı çalışan işletmelerin sektörümüze vurduğu bir darbedir bu.

Oysa, Ülke genelinde 25.000 (Yirmi beş bin’in) üzerinde resmi ve gayri resmi işletme var.

Bunlar birer sigortalı işçi çalıştırsa 25.000 (Yirmi beş bin) yapar.

Nasıl oluyor da 23 Mart 2021 tarihinde ülke genelinde 5.739 sigortalı işçi gözüküyor (istisnalar hariç tenzih ederek söylüyorum)

Eğer bir ülkede namussuzların sayısı; namusluların sayısından fazla ise,

Şeref ekmek bulamazken; şerefsiz buluyorsa,

Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demeye devam ediyorsak.

Yazıklar olsun bize!

Bunlarla ancak yine yasalar çerçevesinde, başta odalarda sektörümüz adına denetim mekanizmasını Maliye, Çevre ve Şehircilik, Çalışma Bakanlığı ve yerel yönetimleri devreye sokarak baş edebiliriz. Yıllardır her toplantıda ve de sosyal medya üzerinden iller bazında yapılması gerekenleri yayınlıyoruz. Maalesef sayısı bir elin parmağı kadar olan aynı kişilerden, müspet dönüş ve yorum alıyoruz.

İş lay loy loma geldiği zaman mangalda kül bırakılmıyor.

Gönül arzu eder ki sektörümüzün kurumsal kimliğine kavuşması için koro halinde görüş ve öneri alalım.

Her türlü olumsuzluğa rağmen bizler paydaşlarımızla beraber bu sektörün eksiği olan ulusal ve uluslararası akreditasyona sahip yeterlilik belgesi zorunluluğunu getirinceye kadar ilk günkü heyecan ve azimle mücadeleye devam edeceğiz.

Sonuç mu?

Belki yarın, belki yarından da yakın.