Sosyal medyanın büyüsüne kapılınca gerçeklik algımızı kaybetmeye başlıyoruz.

Öyle bir sihir ki, doğru önümüzde apaçık dururken yine de illüzyonuna kapılmayı tercih ediyoruz.

Sosyal medya nedir, ne değildir; nasıl kullanılmalıdır sorularını konuşmayı belki başka zamana erteleyebiliriz ama “doğru hedef kitle, doğru bilgi analizi” gibi konulara bu yazıda değinmek istiyorum.

Doğru hedef kitle kavramını açalım öncelikle.

Sosyal medya evimiz. Bunu kabul edelim.

Evimizin her odasını, her insana açamayacağımızı da kabul ediyorsak, buradan devam edelim.

Salon, Ana sayfa. Misafirleri kabul ettiğimiz ilk gösterim merkezimiz.

Mutfak ise işin hazırlanıp doğru sunumun yapıldığı yer.

Gelen misafire uygun menüyü hazırlarsak ancak misafirimizi mutlu etmiş, emeğimizin karşılığını almış olacağız. Doğru hedef kitle analizini yaparak başarımızı ölçümlemek dediğimiz şey bu.  

Babaannemize Sushi ikram edemeyeceğimiz gibi, çok özendiğimiz bir davetlimize de ekmek peynir ikram edemeyiz. Bu konuda hem fikir olduğumuzu kabul ediyorum.

Doğru hedef kitle, sunacağımız bilginin gerçekten ihtiyacı olan kişiye aktarılması demektir.

Başarı da ancak doğru kişiye ihtiyacı olan bilgiyi verince gerçekleşir.

Aksi halde babaanneme ikram ettiğim Sushi’nin, ne varlığı ne de tadı onu ilgilendirmeyecektir. Masada olsun diye olması gereken bir tabaktan öteye geçmeyecek bir yemeği, “ben babaanneme 20 çeşit yemek yaptım” diye anlatmak kendimi kandırmaktan başka bir işe yaramaz.

Doğru menü, misafirin damak zevkine hitap ettiği zaman mutluluk getirir. Öylesine söylenmiş bir eline sağlık temennisi değil, ancak boşalan tencereler ve tarifi istenen yemekler başarılı olduğumu göstermektedir.

Yine de nezaketen söylenmiş eline sağlık temennisini başarı kabul edenler olacaktır. Burada kişisel tercihlerimiz devreye girer, ben samimiyetin er ya da geç kazandığına inananlardanım.

Kalabalık ortamlarda herkesin bir ağızdan konuştuğu, her köşeden başka bir sesin yükseldiği anlara denk gelmişsinizdir. Böyle bir ortamda yapmanız gereken her sese kulak kabartıp, her muhabbetin ortasına katılmak değildir. Yapmanız gereken sessizce beklemek ve doğru muhabbete, doğru zamanlama ile dahil olmaktır. Doğru muhabbet size keyif verdiği gibi, karşınızdakine de katkı sağlayacaktır. Ancak o zaman “kazan, kazan” eylemi hakkıyla gerçekleşmiş olur.

Unutmayın,

Sosyal medyanın matematiği farklı çalışır.

Çoğu zaman 1, 10 binden büyüktür.

Söz herkese ulaşır da; asıl muhatabını bulduğu zaman kıymetlenir.

İstisnalar kaideyi bozar.

Okyanuslarda aşılmaz, derede yüzülür.

Bugüne kadar öğrendiğiniz tüm bilgileri unutun, bu yazdıklarımın aksi mümkün değildir J

Saygılar,