Değerli dostlarım bu yazımda gelin hep birlikte suçluyu bulalım.

Suçlu, sayıları 200 e tırmanan Dernekler mi?

Suçlu, Federasyon ve konfederasyonlar mı?

Suçlu, Odalar mı?

Ya da suçlu, bana değmeyen yılan bin yaşasın diyen, sorumluluk almayan, elini taşın altına koymayan, hep sorumluluktan kaçan, her fırsatta her ortamda ahkâm kesen, meslektaşlarımız mı?

Sahi suçlu kim?

Tek tek masaya yatıralım.

Dernekler;

Herkes çok iyi bilir ki, Derneklerimizin fazla bir yaptırım gücü yoktur. Unvanlarında yazıldığı gibi önceliği yardımlaşma ve dayanışma bunun yanında bilgi paylaşımı ve istişarelere önem vermesi, üyeleri ile birlikte toplu hareket edebilme karar alma ve uygulanmasını sağlamaktır. Dernekler; Federasyon kurulabilmesi için olmazsa olmazı kısacası kilit taşıdır. Dernekler olmadan Federasyon, Federasyonlar olmadan Konfederasyon kurulması mümkün değildir. Yani, Dernekler ilk başlangıç noktamızdır.

Federasyonlar;

Federasyonlarında Dernekler gibi yaptırım fazla bir yaptırım gücü yoktur. Dernekler arası iletişimi sağlamak, birlikte hareket edebilmek, STK, Kamu Kurum ve Kuruluşları nezdinde gücünüzün ve güçlülüğünüzün ölçüsüdür Federasyonlar, Konfederasyon kurabilmek için 3 Federasyon’a ihtiyaç vardır. Yani Konfederasyon’un olmazsa olmazıdır Federasyon.

Konfederasyonlar;

Konfederasyonların yaptırım gücü vardır. Üyelerine veya aynı sektörde üye olmayanlara da yaptırım gücü vardır. Sektörümüzde taleplerimize karşılık verecek bir konfederasyon henüz kurulamadı.

Kâğıt üzerinde, sözde bir Konfederasyon kuruldu diye biliyoruz.

Varlığı yokluğu tam bir yılan hikâyesi.

Odalar;

Odalar bugün yürürlükte olan Kanunlara göre Devlet nezdinde tek resmi kuruluş. Yukarıda saydıklarımız arasında yaptırım gücüne sahip işlem yapabilen, dikkate alınan kurumlardır Odalar.

Değerli meslektaşlarım.

İstanbul’da Halı Yıkamacıyı temsil eden unvanında halı yıkama olan bir odamız var. Bunun yanında İstanbul’da 8.000 ile 10.000 arasında halı yıkamacı olduğu var sayılıyor. Odaya kayıtlı olan halı yıkamacı sayısı 170 veya 180 civarı. Bu sayının büyük bir çoğunluğunu da teşvik ve kredi talebinde bulunanlar oluşturuyor.

Bunların birçoğu da odanın yerini ve adresini de bilmez.

Bu durumda odadan ciddi bir hizmet beklememiz mümkün mü?

Oda Başkanımız Nihat Bey sağ olsun. Bana göre bugüne kadar yaptığımız ve davet ettiğimiz her toplantıya katılmış, her çalışmamıza katkı sunmuş ve desteklemiştir. Hakkını yemeyelim.

Peki, suçlu kim?

Değerli arkadaşlarım, suçluyu bulduk galiba.

Dernek bana ne verecek, Dernekten bir cacık olmaz diyen meslektaşlarımız,

Derneklere üye değilsin.

Toplantılara katılmazsın.

Sektörün istişare toplantılarında yoksun.

Fikir beyan edip hiçbir katkı sunmazsın.

Toplantılar için boş işler dersin.

Kalfalık-ustalık belgesi için kâğıt parçası dersin.

Fason yıkama yaparsın.

Fason halı toplarsın.

Ucuza hizmet verirsin.

Kalite ve marka olma yolunda hiçbir şey yapmaz, hep merdiven altı kalırsın.

Maddi manevi hiçbir katkıda bulunmadığın halde Dernekler, Federasyonlar, Konfederasyonlar, Odalar ne işe yarar diye en çokta sen eleştirirsin.

Bir yandan da baktığımızda sende haklısın, tabela Dernekler, tabela Federasyonlar, tabela Konfederasyonlar maalesef sektördeki meslektaşlarımızın böyle düşünmelerine sebep olmuştur.

Sonuç olarak;

Facebook sohbetlerinde ,"Devlet şunu da yapsın; devlet bunu da yapsın" demek, temenniden öteye gitmiyor; devlet bizi bu şekilde duyamaz!

Bize Halı Yıkama eylem planının her alanda uygulanmasını sağlamak için çalışacak bir KONFEDERASYON gerekmektedir. Buradan çağrı yapıyorum, Halı Yıkamacı esnafı için, lütfen ön koşulsuz ön yargısız bir araya geliniz ve en kısa zamanda KONFEDERASYON oluşturunuz.

Gerçekçi olup, güçlü bir örgüt olmaz isek, sadece dertleşmekle kalırız.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Saygılarımla.

Nihat Ağar.