Dünden farklı olarak bugün ne yaptığımıza bakmak lazım! Hz. Mevlana'nın dediği gibi: "Geçmişte yaşama. Geçmişten ders al".

Geçmişten ders çıkarmayan bugüne ve geleceğe umutla bakamaz. Çünkü geçmiş, geleceğin aynasıdır. Geçmiş aynı zamanda geleceğin laboratuvarıdır. Geçmiş de gelecek de hatasıyla sevabıyla yaşandığı sürece bizimdir. Geçmişi ne kadar unutursak geleceği korumakta o kadar zor olur.

Atalarımız bize eskisi olmayanın yenisi de olmaz derlerdi Geçmişini bilmeyen bir nesil yok olmaya mahkumdur! Geçmişimizde yaptığımız hataları, bugün de yapsak sonuç yine aynı olur. Akan su nasıl ki geri gelmezse geçmişte geri gelmez. Önemli olan bir daha o günü yaşamamak için ondan ders çıkarabilmektir. Geçmişten ders çıkarıp geleceğe umutla bakabilmek için her yeni günü umut görüp geleceğe yön verebilmektir.

Dünden farklı olarak bugün ne yaptığımıza bakmak lazım! Geçmişini yaşamayanların geleceklerinde de aynı şeyi yaşamayacaklarının garantisi yoktur. Şu bir gerçektir ki bazı şeyler zamanı gelince bitiyor. Ne yaparsak yapalım zamanı geri getirmek mümkün olmuyor. O zaman geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın! Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini şaşırmayasın.

Hz. Mevlana’nın dediği gibi asla geçmişte yaşama daima geçmişten ders al. Geçmişte hiçbir millet yoktur ki geçmişini baz almadan geleceğine yön verebilmiş olsun. Gelişmiş ülkeler tarihini, kültürünü koruyarak sanayi devrimini gerçekleştirmişlerdir. Ülkemiz adına öz eleştiri yaparsak geçmişimize yeterince sahip çıktığımız söyleyemeyiz. Bizde batı hayranlığı var. Oralarda gördüklerimize gıptayla bakarız. Toplum olarak geçmişimizde bıraktığımız iyi ve kötü anılarımızı çabuk unutuyoruz. Bundan ders çıkarmak yerine, “aman bırak geçmişi o zaman öyleymiş” der; üstüne üstlük seni eski kafalı olarak lansediverirler. Oysaki geçmişi olmayanın şu anı da geleceği de olmaz, bunu düşünemezler!

Gelelim sektör sorunlarımıza! Aşağı yukarı hepimizin geçmişte yaşadığımız olumsuz vakaları vardır. Bu hatalarımızdan ders çıkarmayıp sorumluluklarımızı yerine getirmediğimiz için başta yangın ve diğer olumsuzlukları görüyoruz! Tabii ki üzülüyoruz sektör olarak yaşadığımız her soruna. Ancak geçmiş tecrübelerimizden alınan dersleri ve çözümlerini her platformda bürokrasinin tepesindeki uzmanları getirerek anlatmaya gayret ediyoruz. Bununla da yetinmiyor yazıp, çiziyoruz.

Fakat bunları anlayıp, yerine getiren muhatap bulamıyoruz. Ondan sonra bir olumsuzlauk vuku buluyor o zaman da yandım Allah diyerek yardım kampanyalarını devreye sokmaya çalışıyoruz. Nafile! İş işten geçmiş oluyor. Geçmişten almadığımız derslerin bedelini ağır öderiz. Sürekli geçmiş diyorum buraya bir parantez açayım geçmişten ders alalım ama geçmişe de takılmayalım!

Geçmişten aldığım derse bir örnek vererek yazımı noktalamak isterim:

1970lerin balında iş hayatına yeni başladığım zamanlarda servis aracı olarak atölye ve ofis arasında babamın at arabası ile getir götür nakliyesini yapıyordum. Takriben 4 ay devam ettim. Şimdilerde ise şükürler olsun araç filom var.

Geçmişimi asla unutmadım. Geleceğime de tecrübelerimle yön veriyorum.