Korkarım ki ilerde kilo ile halı yıkandığını duyabiliriz. Merak ediyorum kilo halı yıkanırsa halıyı kuru iken mi, ıslak iken mi tartacaklar? 

Metre veya metrekarede yanlış ölçü kul hakkına girer.

Üzerinde kul hakkı bulunan hak sahibine mazlumlardan helallik almaları öğütlenmiştir. Efendimiz, bunların yapılmaması durumunda hesap gününde haksızlık yapan kişinin zerre kadar salih ameli varsa bu hak sahibine verileceğini, eğer salih ameli hiç bulunmazsa o zamanda mazlumun günahlarının zalime yükleneceğini belirtmiştir.

Allah huzuruna kul hakkıyla çıkmanın ağır vebali olduğunu hepimiz biliriz. Ölçüyü ve tartıyı hakkaniyet içinde yapın, biz kişiye gücünün yeteceği kadar yükleriz. Ölçüde ve tartıda adil olun, Allah’ın ahdini yerine getirin! Allah size bunları öğüt almanız için yerine getirin buyurmaktadır.

Haksız yollarla kazandığınız malların azalacağını unutmamamız gerekiyor. Yazılı ve görsel sosyal medyadan reklamlar aracılığıyla olmayan şeylerin varmış gibi gösterip insanların önce duygularını, mallarını hayali vaatlerle ikna yoluyla sömürmeye çalışanın hem kendine hem de çevresine hayrı olamaz.

Belki bu tür haksız kazançla ekonomik gücünü geçmiş yıllara göre 5-10 kat arttırabilir, bunu görüp kazancı arttıkça nefis daha fazlasını isteyebilir. Bu da sizi daha çok doyumsuzluğa götürecektir. Bu türleri ancak toprak doyurur.

Gelelim bizim sektörümüze.

Başta müşterilerimize verdiğimiz sözlere ve randevulara sadık kalabiliyor muyuz? Gerçi Allah’a verdiğimiz sözlere ne kadar sadık kalabiliyoruz ki insanlara verdiğimiz sözlere sadık kalalım. Sektör olarak bizim işimiz metrekare (m2). Gelin görün ki metre mi, metrekare mi, metretül mü belli değil. Korkarım ki -belki biz görmeyiz ama- ilerde kilo ile halı yıkandığını duyabilirsiniz.

Merak ediyorum şimdi metrekareyi uygulamayanlar kilo halı yıkanırsa halıyı kuru iken mi ıslak iken mi tartacaklar?  Düşünmemek elde değil.

Yurt içinde meslektaşlarımızda gözlemlediğim bir o kadarda hayretler içerisinde kaldığım, “Pes doğrusu! Bu kadar da olur mu?” dediğim günleri hatırlıyorum.

İstisnalar hariç, halının cinslerini yeterince bilmeyebilirler ama soruyorum fiyatlandırmayı nasıl yapıyorsunuz? Biz metrekare uygulamayız cevabı alıyorum. “Peki nasıl fiyatlandırıyorsunuz? Kelle, taban, karyola, seccade, yolluk vs. bunları hangi aşamada yapıyorsunuz?” diyorum. “Alırken müşterinin kapısında hesaplıyoruz” cevabı alıyorum.

Metrekare uygulayanlarda fazla detaya girmeyeceğim, ölçüyü örneğin 300*80 cm =2.40 m2 olması gerekirken 3.00 m2, bir diğeri 290*200 cm= 5.80 m2 olması gerekirken 6.00 m2 olarak hesaplıyor. Peki, bunlar kul hakkına girmiyor mu? Tabi ki giriyor.

Hiç bahane üretmeyin efendim! Müşteri memnun, biz memnun isek gerisi teferruattır diyenler bu haksız kazanca girer. Belki seni bu dünyada kurtarır zannedesin ama ilahi adaleti Rabbim bilir.

Ekmeğimizi, rızkımızı; metre değil, metretül değil, karyola, taban, kelle, değil, metrekare santimine kadar ölçüye girerek kazanmamız gerekiyor.

Rabbim bizleri ölçüde, tartıda, metrekarede hakkaniyet içerisinde daim kılsın.