Sektörde istatistik tutanların sayısının parmakla gösterilecek kadar az... Eğer bir işletme istatistik tutmuyorsa önü kapalı, geleceği belirsizidir.

İstatistiğin tarihçesine baktığımızda 17.ci yüzyıla dayanır. O tarihe kadar sadece gözlenen değerler kaydedilmiştir. Henüz yazının bilinmediği çağlarda, insanların mağara duvarlarına kazıdıkları simgelerle hayvanların ve tarım ürünlerinin türlerini ve miktarlarını belirtmeye çalıştıkları tarihsel ve ekolojik olarak incelenince anlaşılmaktadır.

Osmanlıda ise istatistik, 1520 ile 1556 arasında nüfus sayımı ile başlamıştır. İstatistik geçmişi değerlendirmek ve geleceğe yönelik tahminlerde bulunabilmek için güçlü bir analiz aracıdır.  İstatistik dendiğinde aklımıza gelen ilkeler; kalite, güven, zaman, güncellik, mesleki uzmanlık, tarafsızlık, şeffaflık, kişisel verilerde gizlilik, veri sağlayıcılarına ve kullanıcılarına odaklılıktır.

İstatistiğin amacı, herhangi bir olgu ve olayın rakamsal özelliklerini anlayarak elde edilen verileri sınıflandırmak ve kıyaslamaktır.  İstatistik sürekli üzerinde durmamız için değil, bir sonraki basamağa zemin hazırlamak için vardır.  Bu da bizim sürekli geliştirme ve iyileştirme yapmamıza zemin hazırlar. 

İstatistik modern toplumların en önem verdiği bilim dallarından biridir. İstatistik istihdamdan imalatta, ihracattan ithalatta, ticaretten sağlığa, enflasyon verilerinden nüfus sayımına, hizmet sektöründen daha birçok kaleme kadar aylık, yıllık raporlar doğrultusunda hazırlanarak gelecek hedeflerimize yön verir.  

En önemlisi de geçmişteki ve şu an gerçekleşen olaylarla ilgili rakamsal verileri analiz ederek tahmin yürütmemize ve gelecek hakkında karar vermemize yardımcı olur. Her ne kadar dünyadaki ve ülkemizdeki finans sektöründe piyasalarda enflasyonda anlık değişkenlik gösterse dahi istatistiki bilgiler yol göstericimiz olur. 

Sektör olarak işletme hayatımızda istatistik tutanların sayısının parmakla gösterilecek kadar az olması, kurumsallığı hala kavramamamızdan kaynaklanıyor. Eğer bir işletme istatistik tutmuyorsa önü kapalı, geleceği belirsizidir. İstatistiki rakamlar yerine hayali veya varsayımlardan öteye geçemez, gidemez!

Benim baz aldığım istatistiki rakamların birkaç kalemini paylaşmak istiyorum:

·      Geçmişten bugüne reel envanterinde müşteri adedi

·      İhracat belgesine haiz makina ekipmanları

·      Araç filolarının markası

·      İşletme yerlerinin konumu

·      Ruhsatlarının bulunması

·      İstihdam ettiği eleman sayısı… gibi birçok kalem sayabilirim.

Çünkü ben işletmemde 25 yıldır istatistik tutarım. Her günde günlüğümü yazarım.

Üzülerek söylüyorum istisnalar hariç esnaf veya şirket olsun güncellenmiş yazılımı ve veri tabanı yeterli olmadığı için istatistiğin ne anlama geldiğini kavrayamayanlarımız çoğunlukta. Hep tahmini varsayımlardan hareket edip yılın 12 ayında yoğun geçen 4 ayını baz alıp, kalan 8 ayını rölantide geçtiğini düşünüyorlar.

Ön görülmeyen ekstraları es geçerek hesap yapanlar ise istatistik tutamamanın bedelini ödüyor.

Bu yüzden metrekare fiyatlarımızı günün koşullarına, arz talep dengesine göre güncelleyemiyoruz.

Söz uçar, yazı kalır! Ömür biter, yazıt kalır.

Unutmayın, istatistik sizi hedefe ulaştırır.