Bütün bunlardan bir şey olmaz diyoruz da ihmalkarlık yüzünden zarara uğrayanlara da bir şey olmaz mı diyeceğiz? Ben ikilemde kalıyorum. Ya siz?

TDK’ya göre sözlük anlamı; işlerine önem vermeyip, onları gelişi güzel yapıveren, daha sonraya bırakan, savsaklayan, hep erteleyen ve ihmal edene denir.

İhmal kelimesi toplum olarak günümüzde sık kullanılan Arapça bir kelimedir. Genel olarak kavram söylenirken; dikkatsizlik, özen göstermemek için ondan bir şey olmaz sonra yaparız, şimdi zamanı değil zaten ondan bir şey çıkmaz, kendi yapması gerekeni başkalarına havale etme, şimdilik idare eder masraf etmeye gerek yok, bugün gitmesem de olur bugün yatırmasam da olur bugün almasam da olur… Kısacası ihmalkarlık ile ilgili daha birçok kalem sayabiliriz.

Vurdumduymazlıkta, ihmalkarlıkta dünyada birinci ligdeyiz. Bu ligden düşmeyi de hiç düşünmeyiz. İşte bu ihmalkarlık yüzünden can ve mal kaybında yine rekor bizdedir. Bu rekoru egale edecek rakiplerimiz yok denecek kadar azdır. Kazaların, afetlerin, musibetlerin ve yangınların ekseriyeti resmi bilirkişilerin incelediği raporların çoğunda görüldüğü üzere ihmalkârlık yüzünden gerçekleşmektedir. İşin en acı yönü de bunları hiç yaşamamışız gibi çabuk unuturuz.

İhmalkarlığın bedeli özel sektörde verdiğin akitleri yerine getiremediğin için paradan çok itibar kaybedersin ama kamuda, borçlanmalarda ihmalkarlık yüzünden hep gecikme zammı yeriz. Bu tür ödemeleri son güne bırakmada yine rekor bizdedir. Üstüne üstlük bu tür cezalardan kurtulmak için araya adam sokmada da yine rekor bizdedir. Bizim rekorlar bu mantıkla gidildikçe zaten bitecek gibi görünmüyor.

Sağlık her canlı için önem taşır. İnsanoğlu için önemi daha da büyüktür. Hasta oluruz aman geçiverir deriz, hastalığımız ne zamanki son evreye gelir o zaman doktor aklımıza gelir. Ömrümüzün yarısını refah seviyemizi yükseltmek için gecemizi gündüzümüze katarak çalışırız, tam rahat edecekken İhmalkarlık yüzünden kazandığımız sermayeyi sağlığımıza tekrar kavuşabilmek için harcarız. Bütün bunların müsebbibi İhmalkarlık.

Gelelim sektör olarak ne kadar ihmalkâr davrandığımıza!

Yapılması zaruri olan asli görevlerimizi ihmalkarlık yüzünden yapmadığımız zaman bizlere nelere mal olduğunu hep görürüz, duyarız bir fiilde şahit oluruz. Hadi diyelim ibadette ihmalkarlığın bedelini her iki cihanda da ödemekle mükellef olduğumuzu biliriz, hayattayken bazen malımızla bazen canımızla öderiz. Örneğin meç makinasının kablosu suyun içinde gezer bir şey olmaz. İşletmemizde her yerde kaçak akım vardır kaçak akım rolesi yoktur. Makinalar arızalı çalışıyordur hemen tedbir alınması gerekir bir şey olmaz deriz. Aracımızın pertte çıkmadığı kalmıştır bir şey olmaz, arabada yakıt düşüktür uzun yola çıkarız bir şey olmaz, arabanın muayenesi geçmiştir, k belgesinin zamanı gelmiştir, lastiği eskimiştir vesaire bir şey olmaz deriz. Yasak olduğu halde yanlış yola girer, yasak yere park ederiz bir şey olmaz deriz yasak olduğunu bildiğimiz halde. Yabancı işçi çalıştırırız bir şey olmaz, sigortasız eleman çalıştırırız bir şey olmaz, işçinin/çalışanın maaşını zamanında ödemeyiz, tazminat hakkı doğduğu halde ödemeyiz. İşyerinin kira artış zamanı gelmiştir yeni sözleşme gerekir bir şey olmaz deriz. Bu iş yerinin yapı denetim ruhsatı var mı, iş yerine işletme ruhsatı gerekip gerekmediğini hiç düşünmeyiz, çünkü ondan da bir şey olmaz deriz. Dükkanı genişletmek için kolonları keser bir şey olmaz deriz.

O zaman bütün bunlardan bir şey olmaz diyoruz da ihmalkarlık yüzünden zarara uğrayanlara da bir şey olmaz mı diyeceğiz?

Ben ikilemde kalıyorum. Ya siz?

İhmalkarlık bazen faciaya yol açar. İhmalkarlığı bir kenara bırakalım. Tedbir bizlerden takdir Allah’tandır diyelim.

Gerçi bundan da bir şey olmaz biliyorum ama bir nasihat bin musibetten iyidir.